Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | karşı çıkma | opposition n. | ||
Hence our unequivocal and steadfast opposition to the majority of its aims. Bu nedenle, amaçlarının çoğuna kesin ve kararlı bir şekilde karşı çıkıyoruz. More Sentences |
||||
General | karşı çıkma | contest n. | ||
I have no wish to contest the view of the Committee on Economic and Monetary Affairs. Ekonomik ve Parasal İşler Komitesi'nin görüşüne karşı çıkmak gibi bir niyetim yok. More Sentences |
||||
General | karşı çıkma | resistance n. | ||
General | karşı çıkma | backlash n. | ||
General | karşı çıkma | antagonism n. | ||
General | karşı çıkma | opposing n. | ||
General | karşı çıkma | challenge n. | ||
General | karşı çıkma | defiance n. | ||
General | karşı çıkma | protestation n. | ||
General | karşı çıkma | protest n. | ||
General | karşı çıkma | pushback n. | ||
General | karşı çıkma | reluctation [obsolete] n. | ||
General | karşı çıkma | naysay n. | ||
General | karşı çıkma | repugnance n. | ||
General | karşı çıkma | repugnancy n. | ||
General | karşı çıkma | repugnance n. | ||
General | karşı çıkma | repugnancy n. | ||
General | karşı çıkma | objection n. | ||
General | karşı çıkma | demur n. | ||
Law | ||||
Law | karşı çıkma | denier [obsolete] n. | ||
Law | karşı çıkma | impugnation n. | ||
Politics | ||||
Politics | karşı çıkma | black-balling n. | ||
Archaic | ||||
Archaic | karşı çıkma | bravery n. | ||
Archaic | karşı çıkma | scruple n. |